Taçsız Kral Metin Oktay için söylenecek çok şey var ama hangi sıfatı yakıştırırsanız yakıştırın, hangi cümleyi kurarsanız kurun kifayetsiz kalıyor. 1991 senesinde elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Kral’ımızı bugün dahi tribünlerde 17-18 yaş ve altı birçok genç taraftarımız dörtbir yanı “TAÇSIZ KRAL METİN OKTAY” tezahüratları ile inletiyor. Bu genç taraftarlar bırakın Metin Oktay’ın o tarif edilemez muhteşemlikteki futbolunu çıplak gözle izlemeyi, onunla beraber aynı zamanda dünyada bile bulunmadılar. Peki kendilerinin doğumundan önce yaşama gözlerini kapamış bir “sporcu” için böylesine büyük bir tutku ile bağlılık nasıl açıklanabilir?
İsterseniz biz bu konunun bilimsel açıklamasını sosyologlara ve diğer toplum piskolojisi araştırmacılarına bırakalım ve Taçsız Kral’ı bir nebze olsun daha yakından tanımaya çalışalım…
Gece için hazırlanmış video sunumu | Gece için hazırlanmış video klibi: |
Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenmiş ve 7-8 gönüllünün tamamen amatör ruh ve diğer Metin Oktay severlerin emek destekleri ile organize ettikleri bu geceye neden gerek duyulmuştu.
Taçsız Kral’ımızı her sene 13 Eylül’de Kozlu Mezarlığındaki mezarının başında anmak için toplanılır, Kulübü temsilen bir konuşma yapılır, genç sporcular, ve taraftarlarla birlikte dua edilir, mezarın başından ayrılınır. Peki futbolculuğun, sporculuğun çok ötesinde incelenmesi, araştırılması, yeni yetişen nesillere devamlı anlatılıp her konuda örnek gösterilmesi gereken Metin Oktay’ın bu şekilde yüzeysel anılması yeterli midir? Bu soruya verilen net cevaptan dolayı bir grup gönüllü, amacı Metin Oktay’ı, üstün futbol yeteneklerini, çalışma azmini, insanlığını, centilmenliğini, ve tarifi olanaksız Galatasaray sevgisini unutmuş kişilere hatırlatmak, hiç öğrenmemiş kişilere de anlatmak için bu etkinliği düzenledi.
Her büyük camianın gol kralları, efsaneleşmiş fotbolcuları, sporcuları vardır, ancak sadece Galatasaray’ın Metin Oktay’ı vardır. Ülkemizde özellikle son yıllarda sporu bırakmış sporcuların heykellerinin dikilmesi konusu devamlı gündeme gelmektedir. Bu konuda düşülmesi gereken not Metin Oktay’ın bir değil iki heykelinin birden yıllardır olduğudur. Heykellerden biri tabi ki Florya Metin Oktay tesislerinde, daha da önemli olan ikincisi ise ezeli rakibimizin tesislerinin dibinde, Dereağazı-Kalamış’tadır. İşte eğer heykeliniz ezeli rakibinizin bile saygı duyduğu şekilde dikiliyorsa, o zaman heykeli hak ederek dikilmiş ADAMsınız demektir.
Organizasyon kapsamında bir resim sergisi, video gösterimi, organizasyonun amacını anlatan bir konuşma, ve Kral’ın takım arkadaşları ile rakiplerinden oluşan bir ekibin söyleşisi mevcuttu.
Organizasyonun ardından sonraki yıllarda yapılacak organizasyolara davet edilmeleri için adı Metin Oktay’dan dolayı “Metin” olan kişilerin davet edildiği bir sosyal paylaşım grubu kuruldu. (Adı Metin Oktay’dan dolayı “Metin” olanlar grubu)
Bu etkinlik, 28 Eylül 2010 tarihinde isimsiz “METİN OKTAY Gönüllüleri” tarafından düzenlenmiştir.
“Seni Anmaktan öte, Anlayabilmek için…” organizasyonundan bazı fotoğraflar…
Sergiden görüntüler ve sergide kullanılan bazı fotoğraflar: